Bonus Yalıtım

GÜNCELLEMELER

TS 825 standardının 2024 revizyonu, Türkiye’deki binaların artan enerji tüketimi ve Avrupa Birliği uyum süreci doğrultusunda yapılmıştır. Günümüzde binalarda kullanılan enerji miktarının azaltılması, hem enerji maliyetlerini düşürmek hem de çevresel sürdürülebilirliği sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, yeni TS 825:2024 standardı, daha düşük ısıl geçirgenlik değerleri (U değerleri), geliştirilmiş hesaplama yöntemleri ve yenilikçi yalıtım çözümleri içermektedir. Ayrıca, Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) hedeflerine uygun olarak, binaların yıllık net enerji tüketimi sınırlandırılmış ve soğutma ihtiyacına yönelik ek düzenlemeler getirilmiştir.

Bu güncellemeler, binaların enerji verimliliğini artırmak, karbon emisyonlarını azaltmak ve kullanıcıların konfor şartlarını iyileştirmek için büyük önem taşır. Ayrıca, yalıtım sektöründeki yenilikçi malzemeler ve sürdürülebilir tasarım anlayışı, revizyonun temel dinamikleri arasında yer alır.

İklim Bölgeleri
TS 825 standardında Türkiye’nin iklim bölgeleri 6 ana bölge olarak tanımlanmıştır. Her bölge için önerilen U değerleri ve yalıtım kalınlıkları farklılık gösterir. Harita üzerinden seçtiğiniz ilin değerlerine ulaşabilirsiniz.

TS 825:2024 ile Gelen Değişiklikler
TS 825 standardı, 2024 güncellemesiyle birlikte önemli değişiklikler içermektedir. Yeni standartta, yapı elemanlarının ısıl geçirgenlik katsayıları (U değerleri) önemli ölçüde düşürülmüş; yoğuşma oluşumunu engelleyecek yeni hesaplama yöntemleri ve detay çözümleri eklenmiştir. Ayrıca, “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina” (nSEB) gereksinimlerine uyum sağlamak için yalıtım kalınlıkları ve malzeme seçim kriterleri güncellenmiştir.





Eski ve Yeni Standart Karşılaştırması
2008 yılında yürürlükte olan TS 825:2008 standardı ile TS 825:2024 revizyonu arasında önemli farklar bulunmaktadır. TS 825 standardı, ilk versiyonunda Türkiye’yi 4 ana iklim bölgesi olarak sınıflandırıyordu. Ancak, yapılan saha çalışmaları ve bina enerji tüketim analizleri gösterdi ki Türkiye’nin iklim koşulları daha ayrıntılı bir şekilde sınıflandırılmalıdır. Bu nedenle, 2024 güncellemesiyle birlikte iklim bölgesi sayısı 6 bölgeye çıkarıldı.

Bu güncellemenin temel nedeni, Türkiye’nin coğrafi çeşitliliği ve bölgesel iklim farklarının binaların enerji tüketimine olan etkilerini daha hassas bir şekilde yansıtabilmektir. Örneğin, 4 bölge sınıflandırması, Erzurum gibi çok soğuk iklime sahip şehirler ile Kayseri gibi daha ılıman ancak yine de soğuk sayılabilecek şehirler için yeterlilik sağlamıyordu. 6 bölgeye çıkarılması, özellikle uç değerlerdeki iklim farklılıklarının (çok soğuk, çok sıcak gibi) daha iyi temsil edilmesini sağlar. Böylece, TS 825 standardı sayesinde hem yeni inşaat projeleri hem de tadilat süreçleri için daha gerçekçi ve yerel koşullara uygun çözümler sunulmuş oldu.


Yeni standartta özellikle duvar, çatı, taban ve pencere için belirlenen U değerleri %20-40 oranında düşürülmüş ve bu sayede enerji tasarrufu potansiyeli artırılmıştır. Ayrıca, proje hazırlama sürecinde kullanılacak hesap metodolojileri netleştirilmiş ve Avrupa Birliği kriterlerine daha yakın hâle getirilmiştir.




Ayrıca, 2024 revizyonu ile birlikte TS 825 standardına soğutma hesaplamaları da eklenmiştir. Artık sadece ısıtma dönemindeki enerji ihtiyaçları değil, yaz aylarında binaların soğutma enerjisi gereksinimleri de ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir. Böylece, güneş ışınımı, iç yükler ve havalandırma gibi faktörler dikkate alınarak soğutma yükleri daha hassas bir şekilde hesaplanır. Bu kapsamlı yaklaşım, Türkiye’nin farklı iklim bölgelerinde yaz aylarında da enerji tasarrufu sağlanmasına ve iç ortam konforunun artırılmasına katkıda bulunur.

Yeni U Değerleri ve Yalıtım Kalınlıkları
TS 825:2024 standardı, Türkiye’deki binaların enerji verimliliğini artırmak için yapı elemanlarının ısıl geçirgenlik katsayılarını (U değerlerini) önemli ölçüde düşürmüştür. Örneğin, 1. bölgedeki duvarlar için U değeri 0,45 W/m²K’den 0,34 W/m²K’ye indirilmiştir. Çatı, döşeme ve pencere gibi diğer yapı elemanlarında da benzer oranlarda iyileştirmeler yapılmıştır.

Bu revizyonun doğal bir sonucu olarak, binalarda kullanılan ısı yalıtım malzemelerinin kalınlıkları da artırılmıştır. Yeni standart, daha düşük U değerlerini sağlamak için yalıtım kalınlıklarının artırılmasını ve yüksek performanslı malzemelerin kullanılmasını teşvik eder. Böylece, ısıtma ve soğutma enerji kayıpları en aza indirilerek, bina kullanıcılarının konforu ve enerji tasarrufu sağlanır.

Ayrıca, yalıtım kalınlıklarının artırılması sayesinde, binaların daha uzun ömürlü ve dayanıklı hale gelmesi de sağlanır. Bu gelişmeler, hem kısa vadede enerji faturalarında düşüş hem de uzun vadede çevresel sürdürülebilirliğe katkı anlamına gelir.

TS 825:2024 standardı ile getirilen bu yeni U değerleri ve yalıtım kalınlıkları, iklim bölgelerine ve yapı tiplerine özel olarak tanımlanmıştır. Böylece, Türkiye’nin farklı iklim bölgelerindeki binalar için en uygun ve verimli çözümler sunulur.

Soğutma Hesaplamaları
TS 825:2024 standardı, binaların enerji verimliliğini artırmak amacıyla yalnızca ısıtma yüklerini değil, yaz aylarında yaşanan soğutma ihtiyacını da ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Bu kapsamda, standart, soğutma dönemindeki enerji tüketimini azaltmak için kapsamlı hesaplama yöntemleri ve performans kriterleri sunmaktadır. Soğutma hesaplamaları, binanın coğrafi konumu ve iklim bölgesine göre özelleştirilmiş yöntemlerle gerçekleştirilir. Hesaplamalarda güneş ışınımı, yapı bileşenlerinin ısıl geçirgenlik performansları, pencere alanları ve yönlenmesi gibi faktörler kritik öneme sahiptir. Ayrıca, iç yükler (örneğin; aydınlatma, cihaz kullanımı ve kullanıcı kaynaklı ısı yükleri) ve havalandırma gibi parametreler de dikkate alınır. Böylece, binaların yaz aylarındaki toplam soğutma enerjisi ihtiyacı en doğru şekilde tahmin edilir.

Yaz aylarında artan güneş ışınımı, iç mekân sıcaklıklarını yükseltebileceği için özellikle dış cephelerdeki yalıtım, cam yüzeylerin özellikleri ve gölgeleme unsurları (örneğin; kepenk, pergola gibi) büyük önem taşır. Yeni TS 825:2024 standardı, bu unsurların etkisini optimize eden detaylı hesaplama yöntemleri sunarak, projelerin enerji verimliliğini maksimize etmeyi hedefler.

Ayrıca, soğutma hesaplamalarına dahil edilen yenilikçi hesap metodolojileri, Avrupa Birliği’nin enerji verimliliği hedefleri ve iklim değişikliği ile mücadele politikalarına paralel olarak geliştirilmiştir. Böylece, TS 825:2024 revizyonu, Türkiye’deki binaların yaz döneminde de düşük enerji tüketimi ve yüksek iç mekân konforu sağlamasına katkıda bulunur.

Sonuç olarak TS 825:2024 standardı ile soğutma yükleri artık binanın tüm enerji performansının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu yaklaşım, hem tasarım aşamasında hem de uygulamada yüksek enerji verimliliği sağlayarak yaz aylarındaki konfor şartlarını iyileştirir ve karbon emisyonlarının azaltılmasına destek olur.

Enerji Tüketimi Limitleri
TS 825:2024 standardı, binaların yıllık net enerji ihtiyacını sınırlayarak enerji verimliliğini garanti altına almayı hedeflemektedir. Örneğin, apartmanlar için yıllık net enerji sınırı 70 kWh/m².yıl olarak tanımlanmıştır. Bu sınırlar, binanın kullanım amacı ve iklim bölgesine göre farklılık gösterir ve yapı bileşenlerinin ısıl performanslarından havalandırma sistemlerinin verimliliğine kadar pek çok faktörü içerecek şekilde tasarlanmıştır. Böylece hem ısıtma hem de soğutma yükleri optimize edilerek kullanıcı konforu artırılırken aynı zamanda işletme giderleri azaltılır. Bu limitler, TS 825:2024’ün Avrupa Birliği enerji verimliliği hedefleri ve “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB)” yaklaşımıyla uyumlu olarak geliştirilmiştir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını ve yüksek performanslı yalıtım çözümlerini destekleyen bu sınırlar, çevresel sürdürülebilirliği de teşvik eder. Böylece hem yeni inşaat projelerinde hem de mevcut binaların renovasyonlarında düşük enerji tüketimi hedeflerine ulaşılmasını sağlayarak karbon emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunur.